Biletin tipine ve firmaya göre değişir.

Bilet Thy'ye ait, 12 saat öncesine kadar değişiklik yapılabilir gösteriyordu ama biniş kartını bastırdığım için olur mu olmaz mı kararsızım. Bilgisayardan değişiklik yapmaya çalışınca teknik sorun olduğuna dair bir hata veriyor.

Telefon açıp açığa aldırmıştım Thy'de. Ama check-in yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum.

değişir tabi, çalışırken çok değiştirdim.

Check in yapılmış olması degisiklik kurallarını etkilemez.

kapağın altında da bir reset tuşu var ona basılı tutmayı denediniz mi? komple fabrika ayarına döndürüyor olması lazım.

hayır denemedim, ayarlarımı silmeden başka bir yolu yok mudur ya @harhar

sadece internet bağlantısı reset için 2 tuşa aynı anda 4-5 saniye basılı tutuluyor bildigim kadarıyla

@harhar 2 tuşu aynı anda basılı tuttum fakat hiç bir ses yok, resetleme yapmadı.

cihazı yuvadan çıkarıp deneyebilir misiniz. bizde de aynı sorun oldu, şarjdan çıkarıp deneyince düzelmişti.

bir de o reset tuşu sadece wifi ayarını sıfırlıyor, haritalar ve diğer tüm ayarlar olduğu gibi kalıyor.

@ada meltemi denedim olmadı tuşlar çalışmıyor sanki
hiç hareket yok tuşlarda

belçika'da yaşarken hollandalı bir kızla evlenmişti, singapur'da yaşıyorlardı, en son konuştuğumuzda (bir sene önce) amerika'ya taşınma planları vardı. herhalde amerika'da yaşıyorlardır şimdi. stalklamıyorum, zaten sosyal medya kullanmıyoruz. çok sevdiğim bir dostumdur hala, araya o kadar mesafe fln girince iletişimimiz koptu bayağı ama şimdi arasa/arasam araya hiç mesafe ve zaman girmemiş gibi yine dostça uzun uzun konuşuruz.

hatırlamıyorum bile.

Bu duyuruyu okuyunca “haa öyle biri de vardı evet” dedim.

Yurt disinda. Evlenmedi ama stalklamiyorum.

Hala beraberiz ama arada uzun süreli bir ayrılık oldu. Sonra bir yerde denk geldik tekrar barıştık.

hafızamı baya bi zorladım ama kim olduğunu hatırlamıyorum. hatırlasaydım stalklamazdım da. ama şu an bu yazıyı okuyunca aklıma gelir instadan tivitırdan bakabilirdim.

Bi daha hiç görmedim. Hiçbir fikrim yok. Zaten normalde beğenmeyeceğim biriydi,, sarhoşken öpülmüştüm:(

Instagram'da ekli ama aktif bir iletişimimiz yok. Arada paylaştığım fotoğrafları beğeniyor diye çıkarmıyorum heheh

@i ve been mistreated +1

Hala dost kaldığımız için bir dostumu stalklıyor gibi arada stalklıyorum tabii ki ;)
Evlenmedi ama tutkulu şekilde başkasını öpüyor.

facebook listemde.
ilk eklediğimde (ya da o mu eklemişti, hatırlayamadım) arada bir haberleşiyorduk ama aktif iletişimimiz yok şu anda.
herhangi bir flört falan gibi değil, eski arkadaş gibi bir sohbetimiz vardı zaten.
zamanında çok yakın arkadaştık, 1-2 ay çıkmıştık ama olmayınca ayrılıp arkadaşlığa devam etmiştik.
işin içinde seks olmayınca, o yaşlarda oluyordu öyle şeyler tabii.

çok da sevdiğim bir insandır.
profesyonel fotoğrafçı, evli değil, stalklamıyorum.

evli, iki çocuğu var.

ben stalklamıyorum çünkü umurumda bile değil nerede olup ne yaptığı.
ama iki yıl kadar önce abim wp'dan ablalarıyla birlikte birkaç fotoğrafını attı. (nereden, niye bulmuş bilmiyorum allah'ın işsizi) başta tanıyamadım, o hatırlatınca şok oldum.

sonra dikkatle bakınca fark ettim ki neredeyse hiç değişmemiş. yani bizim türk kadınında tipik olan iki çocuğu yapınca godzilla'ya dönme sendromundan mustarip değil. çökmemiş, iyi görünüyordu.

zaten daha 16 yaşında bile fiziği muhteşemdi. o anlamda onun gibi birini daha "öpmedim".

en son hangi üniversitede ve hangi bölümde okuduğunu öğrenmiştim. benimkiyle çok benzerdi. ama iletişim kurmadım. şimdi mezun olmuş olmalı. ne yaptığına dair hiçbir fikrim yok.

adını hatırlayamıyorum
hatırlasam stalklamak isterdim

sosyal medya kullanmıyor. belki evlenmiştir bilmiyorum. sosyal medyası olsa bakardım ama.

Kendisi şu an brezilya'da zaten brezilyalı yüksek lisansını bitirmiştir varsayıyorum. Belki doktora yapıyordur arada sırada paylaştığı sunum fotoğraflarını görüyorum :)

Baska bir sehire tasindi. En son tutkuyla optugu kisi kiskandigi icin beni facebook'tan silmisti gecen sene :D beni neden kiskandigina dair hicbir fikrim yok. İnstagramda duruyor, orda gormedi herhalde yeni maniti :D aktif bir iletisimimiz yok. Ayrildiktan sonraki ilk yillarda vardi. Pek stalklamiyorum.

kendisiyle evlendim, eşim olurlar.

hiçbir fikrim yok, stalklamak adetim değil :D

Korkunc tipsiz ve ne alaka dediğim bir kızla nişanlanmıştı en son, belki evlenmiştir ama çok da önemli biri değildi 1 2 ay flört ettiğim biriydi o yüzden stalklamıyorum, arkadaşlardan duyup bakmıştım o zamanlar

Uyuşturucudan beyni akmış şekilde sağda solda dolanıyor. Belki uüksek dozdan ölmüştür. Stalklama adetim yok insanları. Olsa da bakmazdım. Haline üzülüyorum.

Stalklamıyorum ama bir iki denk gelmiştim, tıp okuyor hala. İkimiz de yetişkin bireyler olarak arkadaş devam edecektik ama sevgilim çok sıcak bakmadı bu fikre, isteklerine saygı duydum ben de. Yarım senedir falan konuşmadım kendisiyle.

Çok ekstra biri olacağını düşünmüyorum, uzmanlığını alır; hobi olarak müzik yapmaya devam eder vs. öyle yaşar. Çok heyecan aramıyordu zaten. Umarım mutludur ¯\_(ツ)_/¯

bilmiyorum. stalklamıyorum

açık konuşayım yıllar önce belki 5-6 sene olmuştur aklıma gelmişti, sosyal medyada aradım stalk için ama bulamamıştım. 2019 da fake hesabından beni eklemiş. belli belirsiz bir profil fotosu koymuş. başta anlamadım sonra whatsapp verdi, biraz muhabbet ettik. 2. evliliğini yapmış, türkiye'ye gelince haber ver buluşalım dedi, biliyorum buluşursak takılırız da ama evli olduğu için içimden gelmedi. arada estikçe 2-3 ayda bir bakıyorum instadan, hatta şuan aklıma gelince bile açıp baktım :D

benimle birlikteyken "öyle şey olur mu yahu o benim ilkokul arkadaşım!11!!!!!111!!!" dediği kişiyle evli şu an. :))))))))))))))))

çok umrumda değil de, sağlam travmalarımdan biri olduğu için arada açıp bakıyorum ne durumda diye.

Kendisi minor sozluk celebritysi idi, birakti. Simdi bir Avrupa ulkesinde calisiyor.

Stalk ata sporum.

kendisi benim arkadaşım hatta beni bir arkadaşıyla bile tanıştırmaya çalıştı. zaten geçmiş 18 sene. Baya ünlü bir ressam.

amerikanın bir eyaletinde doktora yapıyor en son 1000 dolardan az bir paraya aldığı 20 senelik arabayı satıyordu.

40 yılda bir stalklıyorum.

öpüşeli 9 sene geçmiştir.

kesin sevgilisi vardır şu an.

ilk öpüştüğüm bir escorttu, çinliydi, malezyada kuala lumpurda otel odasında öpmüştüm.
sevgili olarak ilk öptüğüm kız, biz beraberken zayıfladı, baya zayıfladı, daş oldu.
Beni bıraktı baya kıro bir herifle evlendi.
7 8 sene önce instagramda denk gelmişti, kocası buna butik açmış (kız bilg. mühendisiydi)

Bahçe ortak alan diye geçiyor. Mümkün değil.

Yasal olarak mümkün olsa yapılırdı zaten. Her arsanın binaya izin verilen yüzdesi değilir. Semte sokağa göre değişen bir şey bu. Yasal olarak bunu yapmak isterseniz ya tadilat için yeni proje çizdireceksiniz ya da başka yollar bulacaksınız. Sonra proje onaylanırsa yaparsınız. Diğer türlü yapacağınız her şey kaçak olur. İhbar halinde yıkılır ya da ceza ödersiniz. Mesela son zamanlarda Bodrum belediyesi hiç acımıyor. Kaçakları öatır çutut yıkıyor.

Yıkım maliyetli olduğundan onu da size yükleyebilirler.

Komşularınız olay çıkartmıcaksa kaçak yaparsınız ama benim dediğim gibi kitaba uyduracaksanız proje çizdirmek ve ruhsat aldırmak filan düşündüğünüz gideri çok çok katlar.

eşimin ailesinin site içinde mustakil evi var. kendi bahçelerine beton dökmüşler verandayı büyütebilmek için. belediye yıktırmış sonra :D kendi bahçeleri yani ortak alan değil.

Kesinlikle kaçak yapmak gibi bir niyetim yok. Bu alanda sıfır bilgi sahibi olduğum için sordum. Bu bahçe binanın arka tarafında kalıyor, tamamen kapalı, izole bir alan. bahçeye tek giriş bizim evden, tapuda da bizim eve dahildir diye düşünüyorum ama emin değilim.

Bu proje çizdirme ve onaylatma işi 20m2 bir alan için ne kadara mal olur sizce?

metrekare olarak sizin eve dahil değildir. bahçe bu, kapalı alan değil ki? kaldı ki büyük ihtimalle arsaya yapılacak maksimum oturma alanlı bina yapılmıştır, yasal olarak böyle bir şey yapma hakkınız yoktur.

Teknik olarak mümkün
Yasal olarak değil

Eğer daireye katar ve şikayet yerseniz olaylar olaylar...

babam ilk evimizde bu dediğini yapmştı. tüm apartandan izin aldı önce, sonra belediyeden yasal izinler alındıktan sonra ekleme yaptık. 20 sene kadar önce oldu bu olay. o zaman çok maliyetli olmamıştı.

incitirler adamı. yapmayın.

aile hekimliğini arayın yeter. onlar ayarladılar, ertesi gün de aşıyı vuruldu. büyükanne biz öyle yaptırdık.

@ada meltemi,

Bağlı olduğumuz aile hekimini aradık, buradan randevu veremiyoruz dedi.

mhrs deneyin

şuan 65 yaş üste başladı randevular. sistem yüklendiğinden hata veriyor. E-nabız hata veriyor. MHRS'den deneyin, sistem vermez ise bir süre sonra yeniden deneyin.

Dün gece 11 gibi 65 yaşa aldım hem de bugüne. Fakat başında bekledim sistem açılır açılmaz aldım. 70 yaşa dün komple açıktı. Haberiniz olmadı herhalde. Hem mhrsden hem enabızdan alsım 2 kişiye. 65-75 yaş arası çok yığılma var. Acele edin, bir ikinay sonraya atabilir randevu.

70 yaşındaki babam için dün akşam üstü bu sabaha 182’den randevu aldım

saatlerdir deniyorum ne 182 ne mhrs çalışıyor.
sabah 6'da kalkıp babasına randevu alan arkadaşım var ama gün içi patladı sanırım.

bizde babama alamadık ilk etapta. sağlık ocakları randevu vermiyor. daha sonra özel bir hastaneden aldık, ücretsiz yaptılar.
yakınlarınızdaki özel hastaneleri deneyebilirsiniz.

Haylou T15

basesus w01

araçta kullanmak için aldım geçen hafta. beğendim. 4,5 - 5 saat kadar dayanıyor ve 1,5 saatte %100 şarj oluyor. müzik performansı beklediğimden iyi çıktı. basslar başarılı. tavsiye ederim.

T15 +1

(git: 1464011)
Süreç sağlık bakanlığının aramasıyla başlıyor anladığım kadarıyla. Aile büyüğünüze ulaşabilecekleri bir telefon numarasının kayıtlı olduğundan emin değilseniz aile hekiminizden bilgi alın bence.

mhrs ye girerseniz asi randevusu cikiyor

ister aile hekiminden isterseniz en yakin dev. hastanesinden randevu aliyorsunuz

hastane ortamina girmemek icin aile hekiminden randevu alabilirsiniz. asilar saglik ocaklarinda mevcut ve randevu alirsaniz hemen yapiyorlar. bugun gidip sordum

Var. Bizimkiler oldu :)

Biz e-nabızdan aldık aile hekiminden. Sonra götürüp vurdurduk. Ama arayıp eve gelmelerini de talep edebilirsiniz.

Edit: Ek olarak başka hastalıkları varsa hastanede olmaları tavsiye ediliyor.

bizimkiler hiç mhrs falan bilmiyorlar ve kullanmıyorlar.

geçtiğimiz hafta, babaannemin evini aile hekimi aramış ve aşı olmak istiyor musunuz diye sormuş. o da çocuklarına sordu. ee haliyle herkes ol anne demiş. aradıklarının ertesi günü halam ve babam evin yanındaki aile hekimine götürüp vurdurdular aşıyı. tedbir amaçlı yarım saat beklemişler. 28 gün tutup gelin, ikinci dozu vuralım deyip göndermişler.

lokasyon ankara çankaya.

mhrs'den randevu aldık babam için (88), aile hekiminden. Aşıyı oldu, çok şükür şimdilik her şey yolunda.

182’yi aradık aile hekiminden randevu verdiler ertesi gün gitti oldu

haluk bilginer genel olarak çok ama çok saçma yapımlarda oynadı zaten bugüne kadar.

edit: tabii ki hepsi değil, bazıları çok saçma. özellikle son netflix filmleri, yoksa çok büyük oyuncu.

para ? belki.

işi bu olduğu için? Adam oyuncu.
Neden oynamasın? Benim atladığım bir nokta mı var?

Türkiye'nin en overrated oyuncularindan, ama eksicilere göre o bir John Wayne.

@yarey filmi izlediniz mi

Hayır izlemedim

Adam kariyeri boyunca dizi, reklam, film onune ne gelirse oynamis biri. Soruyu anlamadim. Bu ulkede cemaat sorulari caldi yillarca, yargi, egitim, emniyet, medya. Ne istediniz de vermedik diyor adam:) Sen kalkmis Haluk Bilginer niye o filmde oynadi diyorsun.

her feto sevene terorist diyeceksek ulkenin en az yuzde 60 70'ini hapse atmak gerek. demek ki terorist tanimi bastan hatali bu durumda. bir ulkenin yuzde 70'i terorist olabilir mi? kalan yuzde 30'unun terorist olmasi daha mantikli duruyor bu baglamda.

bu feto olayinin acayip suyu cikti. isin komigi gercek fetoculara hicbir sey olmadi, bank asya'nin onunden gecenler hapislerde curuyor.

şener şen gibi oyuncular her filmde oynamıyor mesela veya tuncel kurtiz.her oyuncu her rolü almak zorunda değil.kadir inanırı kötü rolde görmedim mesela hiç

Büyük bir prodüksiyon olduğu için olabilir mi mesela? Tamam film adı biraz tırt, tamam Mahsun kendi oynuyor, ama çok da kötü bir film değil.

Robert Patrick, niye oynadı mesela? Gina Gershon, Danny Glover niye oynadı?

Engin Altan Düzyatan, Ali Sürmeli, Zafer Ergin, Hüseyin AVni Danyal, Salih Kalyon niye oynadı mesela? Daha da isimleri aklıma gelmeyen ama yüzleri aklıma gelen oyuncular neden oynadıysa, Haluk bilginer de o yüzden oynamıştır.

haluk bilginerin neden bu tip projelerde yer aldığı ile ilgili bir yazı; (git: odatv4.com)

Para aldığı için oynamış olabilir

cümleyi söylediği yer alakasız, ses tonu ve hareketleri ve karşısındakinin savunmadım derkenki yine sesi ve kendisine küfredilmiş gibi kalması bu diyalogu efsane yapan unsurlardan.

seyler.eksisozluk.com

ülkenin o dönem en çok izlenen programında komünist liderden birisine tam zıt görüşten birisi olan abdülhamid'i savunduğu söylenince anasına küfür edilmiş gibi ağrına gitti. olayın arka planı ise; perinçek seviyesiz birisi. biraz youtube dan bakarsanız bütün yayınlarda karşıt görüşten kişilere yönelik suçlayıcı ve iftira tarzı konuşmaları sıklıkla yapıyor zaten. kürkçü ise samanlıkta saklanıp ab den 801 bin euro alan bir herif.
ez cümle ''al birini vur ötekine''

benzer bir program örneği (git: www.youtube.com

Büyük ihtimal sorun çıkmaz.

Kardeşinizin çalışmaması ve sizin ABD'de olmanız sorun olabilir. Bunu ABD konsolosluğunda vize görüşmesi için beklerken şahit olduğum 2 görüşmeyi baz alarak yazıyorum. Her bireyin durumu farklı olabilir.
1. Genç bir kadın: x üniversitesinden (iyi bir üniversite) mezun oldum. Bir işe başlamadan önce orada yaşayan kuzenlerimi ziyaret etmek ve gezmek istiyorum. Görüşmeci: Bir işte çalışmadığınızı görüyorum doğru mu ? Kadın: Evet. Görüşmeci: Başvurunuzu kabul etmiyorum.
2. Genç bir çift: Yeni evlendik, şu işlerde çalışıyoruz. Balayımız için gitmek istiyoruz. Görüşmeci (kadına dönerek) kardeşinizin x şehrinde master (veya doktora) yaptığını görüyorum. Onu da ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz ? Kadın: Hayır o x yakasında bizim ziyaret edeceğimiz yer y yakasında isterseniz yaptığımız planı ve ayırttığımız otelleri gösterebiliriz. Zaten kardeşim bir kaç ay önce buradaydı. Tekrar görüşmemize gerek yok. Görüşmeci: Vizeniz onaylandı.

dezavantaj.
sizinle ilgili hiçbir bilgi paylaşmasın, yasadışı kalma potansiyeli yüksek görülüyor. bizzat yaşadık. tek başına daha rahat vize alır.

Dil okuluysa rahat olur bence. Sizin orada kalıcı olmanız yetkililerce ilticayı akla getirir.

Türkiye ABD vizesinin en kolay verildiği ülkelerden biri eğer evraklar tamsa büyük ihtimal sorun çıkmaz vize verilir.

Bir üninin dil okuluna kaydolursa ve ekonomik olarak bunu karşılayabileceğini gösterirse sorun yaşamaz bence.

international.missouri.edu

Bunun gibi program sitelerinde belirtilen tutarı karşılayabilecek ekonomik yeterliliği (banka hesapları ya da sizin sponsor olmanız gibi) göstermesi halinde bence alır.

tipik gocmen profili, zengin bir aile mensubu degilseniz zor.

Sorudan bağımsız olarak, kardeşinizin bu yaz yanınıza gelemeyeceği kesin.
Çünkü en yakın vize randevu tarihi şu an 2021-aralık.

üniversitede çalıştığım şirketin new york 50th avenue'de ofisi olduğu yazıyordu web sitesi ve sosyal medyaya ancak şişli merkez ofis dışında bir şey yoktu.

patrona sordum, ''kim gidip bakacak var mı diye ehehehe'' demişti.

Yabancı bir şirketin Türkiye bayisi değillerse ada meltem+1

benim staj yaptigim bir reklam ajansinin gercekten de hollanda'da da ayagi vardi. hatta ben oraya gecmek istemistim, isler ilerlesin neden olmasin demislerdi. akliniza hemen oyle oo buyuk is dusuncesi gelmesin. burdaki de kucuk bir ajansti, oradaki daha da kucuk.

eski şirketim kaliforniya'da bir adres satın almıştı.
şu an sitesine girsen orada ofisi var ama hiçbir şey yok.

Eski çalıştığım şirket de ABD'de bir ayağımız olsun diyerekten California'da bir ufak ofis ve xx llc isimli bir şirket kurdu. Bir ya da iki kişi buldular oradan, fiili olarak bi şey yapılmadı ama sitede havalı duruyordu evet.

hocam biz ukrayna türkiye ticari taşıma yaptırıyoruz devamlı ama ürünümüz farklı. onun için kesin bir şey diyemiyorum, gümrüklerin sağı solu belli olmuyor. bence sen hiç uğraşma ukrayna türkiye arası kargo işinin en ehli kişi ndeep kargo fatih beydir. gümrükte malı bırakmaz. buradan numara yazmayım, instagram fatihkargo diye aratırsan gelir direk bilgileri. tavsiye ederim.

Kozmetik komple yasak, takilir. Iki tane cikolata bile gondersen yuzde 99 yine takilir, arkadasina vergi cikar, parayi verirse cikolatalara kavusur. Ancak genelde astari yuzunu geciyor diyorlar. Yurtdisindan bir sey gondermek imkansiz hale gelmis gibi bir sey.

141. bölüm

youtu.be

affınıza sığınırak soruya kaynak yapmak istiyorum
cem ve şesunun içmeye gidip gecenin sonunda şesunun sapıttığı bir bölüm vardı. ofisteki kızlara falan sallıyordu şesu.
kaçıncı bölümdü bu?

piyasalar kapandığı için makaslar geniş. şuan alma zaten zarar edersin. pazartesiyi bekle, piyasalar açıldığında normal aralığa gelecek.

gece olması.

piyasalar gece 1'de mi kapanıyor?

pazartesi 09.00 sonrasında bakın. Akşam 18.00'da kapanıyor bildiğim.

mesai saatleri. memur gibi düşünün. 9-5 (ya da 6) emin değilim.

9:40-18:05
Google be

istifa et deyip seni işinden ettikten sonra ''başkasını bulduk yeaa'' demelerinin profesyonellikle değil yavşaklıkla alakası olabilir. bence yarın direk ara açıkca sor bunu. dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan olma sonra...

resmi iş teklifi mektubu geldi mi? sözleşmeyi önceden imzaladınız mı? bunları talep edin.

normal değil , rezalet hatta , yazılı teklif gelmedi mi ?
ilanı kapatıp yeniden açmak nedir ? kafayı mı yemişler , arayıp sormakta fayda var.

Yazılı teklif için yatırımcı onayı bekliyorlardı, bir hafta falan sürüyor o, bu olay da ertesi gün oldu işte.

Bence bu kadar derin duygu hissetmeden sözleşme imzalamak lazım ki istifa edeyim deyip geri çekilmek lazım. Istifa et gel ne lan

açık açık konuş, ara sor derim. zaten aklı başında bir firma mutlaka bununla ilgili bilgi verir. ben yanlışlık olmuştur'a oyumu basıyorum.

Cinayeti işleyen de ölmüş sonuçta, üzerine gidilebilecek bir olay değil. İnfial yaratmaması için haber yapmamışlardır.

Polis haberci çağırmaz sanırım. Adamın eşi haberci çağrısa haberi yapılırdı diye düşünüyorum.

Böyle konuların genelde haberi yapılmaz. Çünkü bazen kötülük de örnek teşkil ediyor. Ama vizyona sahip olmayan ufak tefek ajanslar yapabilir. Mesela köprüden atlama metronun önüne atlama gibi haberleri de es geçerler.

yalnız diyelim ki böyle konuların haberi yapılmıyor. kaza ilk olduğu anda kimse olayın aslında bir intihar olduğunu bilmiyordu ki. (kazanın oluş şeklinden dolayı belki tahmin etmişlerdir ama emin olamazlardı)

ankaranın göbeğinde holding patronu uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe tutularak öldürüldü. ancak 51 gün sonra haberi yapılabildi. onun için buna çok şaşırmadım.

ve 3. sayfa muhabirleri ile cinayet büro zaten sürekli irtibatta. bazı olayların haber yapılması istenmiyor.

medya yaşanan tüm büyük olayları haber yapmıyor. takvimde o günün veya daha genel olarak dönemin koşullarına göre seçiyorlar.
ayrıca bazı durumlarda yasal olarak izin çıkmıyor, üstü bilerek kapatılmak isteniyor vs.


başınız sağolsun.

Farklı bir açıdan bakarak, olay İstanbul’da olmadığı için de olabilir diyorum

Bence şu an ilan vermiş oldunuz hiç para harcamayın. Bunu okuyanlar bölgedeki kalifiye tanıdıklarına haber salmış cevap bekliyordur :D

Elemanonline bar bir ilan ücretsiz.

turizmde indeed iyidir kalifiye eleman gelir. ama son dönemde facebook bu konularda çok iş yapıyor. kasaba veya civar belde ilçeler adına açılmış iş arama grupları illa ki vardır. ücretsiz hepsi. millet eşine dostuna da söylüyor oradan.

Turizm fakültelerine ve onların mezunlar derneklerine ulaşabilirsiniz. İlanınız olduğunda bana gönderin, öğrencilerimize-mezunlarımıza iletelim.

modhotel olabilir.

Neden olsun? İkisi de turkiye pazarında satılıyor. Şu an açıp bakamayacağım muhtemelen de Türkiye de üretiliyor. Ama ülke değişince değişir.

İndirim marketlere farklı ürünler gidiyor.
Yerli ürünler için bile geçerli örneğin sütaş, nestle vs.

İmkansız. İkisi de aynı yerden tedarik ediyor.

Tobleron u bilmem de Beypazarı sodada var bence farklılık ama ispat edemiyorum o ayrı tabii:) ayrıca imkansız da değil.

Migrostan aldığım fuirt nut trde üretilmiyor. Bence fark yoktur.

Nutella da var mesela. Farklı içerik gidiyor buna artık eminim.

fark tadı var.
üreticiler farklı satış yerlere farklı ürün veriyor.
şöyle söyleyeyim ülker çikolatalı gofretin bile 5-6 farklı çeşidi var.
siz ucuza aslında kalite olarak düşüğünü alıyorsunuz.

toblerone'u bilmiyorum ama gerçekten yukarıdaki yorumlarda yazılı tat farkı var, ben bunu ilk kola'da farketmiştim. daha şekerli gelmişti. sonra ülker çikolatalı gofrette fark ettim. resmen damağımda yağ tadı kalmıştı.

Var. Mesela BİM'de satılan çokonatlar ile BİM haricinde satılan çokonatlarda farklı. (bkz: tağşiş )

ucuzluk marketlerde satılan bir çok ürün diğer yerlerden aldıklarınızdan farklıdır. Bir markanın tereyağlarında ambalaj etiketinde ki bit kadar yazıları okuduğumda bunu görmüştüm . Migrostan aldığım üründe %85 süt yağı içerir yazıyordu ama ucuzluk marketlerde 15 tl daha ucuz olan aynı ambalaja sahip ürün etiketinde bu oran %65 ti..

Evet var. Mümkünse Bim'den hiçbir gıda ürünü almamak lazım.

Saçmalıyorsunuz. Fark varsa ve dediğiniz gibi içeriklerde bu görünüyorsa ispatlamanız çok kolay. Birebir aynı olan ürün ve bir pakette 85, diğerinde 65 ve buna benzer şeylerden bahseden arkadaşlar lütfen ispatlayın ve biz de bilinçli tüketici olalım. Ancak hafızanız sizi aldatıyor bence.

Arkadaslar her yorum tam aksi iki gorusu savunuyor hepsine tik atiyorum ama cevap bulamadim :(

tobleron değil ama ismini vermeyeyim başka gıda ürünleri için konuşuyorum, birebir aynı ürünlerin üretim reçeteleri migros, bim ve a101 hepsi için farklı. adamlar bizden teklif isterken max üst fiyat veriyor, yani sattığımız ürünün fiyatını biz değil alıcı belirliyor, biz de kar etmek için ona göre reçeteyi düzenleyiyoruz, tabii bu bimìn bilgisi dahilinde.bu fiyata bu malzeme diyoruz onaylar alınıp üretim yapılarak sevk ediliyor.

@adivar fark varsa ispatlamak kolay demiş. İspatlasan ne olacak sanki, yapılan kanunen yasak değil ki, her şey yasalara uygun. Etik kısmı tartışılır orası ayrı.

Evet yapılan kanunen yasak değil ve etik dışı değil. İspatıda çok kolay. Ayrıca merak edenler BİM'den bir çokonat alsın bir de merkezi bir yerden bakkaldan veya tekelden çokonat alsın (tabii o satıcılarında BİM veya migrostan tedarik etmemiş olması önemli) ayrıca dikkatli bakarsanız ambalajlarında bile ton farkı var.

@berkan11 +1.

arkadaş güzel özetlemiş. tağşiş denen durum var ve yasak değil. hiçbir ürün tek noktadan çıkmaz. farklı üretim hattından ve içerikten gelen üretimler çok farklıdır. mesela amerikan coca cola sını içenler türkiyedeki kolanın yoğun şeker aromalı olduğunu hemen anlayabilir. bitli baklavanın kör alıcısı vardır sözü boşa değil. her mal satılacağı yere göre imal edilir. hee bir de aradaki tat farkını herkes anlayamayabilir. bu da normal. ancak bu sadece türkiye değil tüm ülkelerde olan bir durum değil. ukraynada yaşıyorum buradaki atb market bim benzeri ama Silpo market migros ayarında. aynı ürün alıyorsunuz ama arada ciddi tat farkı ve aslında kalite farkı var.

tağşiş nasıl yasak değil? tarım bakanlığının tağşişi ifşa ettiği listeler ne o halde

@zikardo şunu söylemelisin, reçetesi farklı derken,
misal bi çikolatanın normalinde, 20% kakao tozu olsun.
bim tavan fiyatı düşük tutuyor,
sen de %15 kakao tozu koyup, üzerine %20 mi yazıyorsun? (böylesi skandal zaten)
yoksa 3.kalite kakao tozundan %20 mi koyuyorsun

migros'taki tobloreno ile bim'de satilan toblerone'un farkli olacagi hic aklima gelmezdi aga. ben mi cok safim bunlar mi cok seytan?

@esref
hammadde oranları farklı olabilir, hammadde kalitesi farklı olabilir, birebir aynı tadı veren ama fiyatı farklı katkı maddeleri olabilir,hepsi mümkün. Tabii ki üzerindekiler kısmında neyse onu yazıyorsun. o sebepten zaten yaptığın yasal. Gıda mevzuatı nedir ne değildir araştırın, mevzuata uyduğu sürece yasal olarak bir sıkıntı yok.

Sıkıntı şurada devlet gıda firmalarının isteğiyle o mevzuatte sürekli oynamalar yapıyor, 3 sene önce peynir ya da tereyağı olarak tanımlanan şey ile güncel mevzuattaki tanımlar farklı. eski mevzuatta adına peynir diyemeyeceğin karışımlara güncel mevzuatta gayet peynir diye satabiliyorsun, yasal ve sıkıntı yok. Yani en başta devlet vatandaşını koruması gerekirken o izin veriyor bu işlere.

Bak mesela bizim sektörden bir örnek vereyim. Üretimin en dibi, çer-çöp-hurda diyebileceğin malzeme. 6 ayda bir devlet mevzuatı değiştiriyor. O hurda malzemeyi hammadde olarak kullanmak 6 ay yasak iken sonra bir anda serbest oluyor, firmalar 6 ay boyunca stoklayıp sonra serbest hale gelince birden piyasaya sürüyor ve tüketiyor.

ayrıca son olarak şunu söyleyeyim, çalıştığım firma çok büyük ve risk alamaz, o yüzden ambalaj üzerinde içerik neyse onu yazıyor tam olarak. Ama bunu denetleyen hiç bir devlet kurumu yok, yani isteyen istediği gibi yanıltıcı bilgi yazar kolay kolay da yakalanmaz.

mesela ürünlerin üzerinde kalori bilgileri yazan tablolar falan var ya, onlarda yalan ve uydurma tamamen. her sektörde belli şablonlar var, herkes aynısını kopyalıyor kimse kendi ürününe analiz yapıp kalori besin ölçümü falan yapmıyor yani.

esref, tağşiş yasak değil kanuni ama yanlış bilmiyorsam tağşişin belli bir nispeti var. Buradaki durum firmaların mevzuata uyup uymaması. (ki çoğuda uyuyor kimse itibarına leke sürmek istemez),

baldur2, BİM'de ki durumun benzeri Migros içinde geçerli :)

zikardo, bahsettiğin tablolar su şirketlerinde de uydurma mesela değerler mevsimsel olarak değişebiliyor ama etiketler hep aynı.

Hassasiyet hakkında şu sorum belki işinize yarar
eksiduyu.ru

@karabasun; teşekkür ederim, stresin etkili olduğunu bilmiyordum. Evet, uzun zamandır stres var hayatımda, bu da etkili olabilir

Parodontax'ta karbonat diğerlerinden biraz daha baskın miktarda. Muhtemelen o karbonat acıtıyor. Ama sonra alışılıyor.

bana doktor tavsiye etti. ilk başlarda rahatsız edebilir sonra alışırsınız demişti. içeriği ile alakalı sanırım. iki hafta sonra hissetmemeye başladım.

Mucize bu macun... birakmayin bwnce..

yapılandırmayı onların size sunduğu seçenekler dahilinde yapabiliyorsunuz sadece. listeden kaç aylık ödeme planı istediğinizi seçiyorsunuz.
2017'de ben de yapılandırmayla tek tek taksit taksit ödedim ama yanlış hatırlamıyorsam hangi taksidi ödeyeceğimi kendim çoklu seçim halinde seçebiliyordum, yapılandırdıktan sonra yarısı kadar taksidi seçip bir anda ödeyebiliyor olabilirsiniz ama ben denemedim o yüzden ytd.

bu dediğiniz gib.gov.tr üzerinden olmuyor malesef. yapılandırma hala devam ediyorken bizzat gidip görüşebilirseniz size uygun bu planı onaylayabilirler. peşin olarak onayladıktan sonra iptal edip değiştirmek zor olur.

vadesi gecmis borc icin yapilandirma yapiliyor, devam eden taksitler icin de saniyorum ki isterseniz yaptirabiliyorsunuz. ben vadesi gecmis borc kismini ivd.gib.gov.tr uzerinden basvurarak yapilandirdim. vadesi gecmis kismini pesin veya taksitli secenekte yapilandirabiliyorsunuz. kalan vadesi gelmememis kisim ayni sekilde eski taksit planindan odemeye devam ediyor diye anladim ben.

ankaradayken izmir caddesinde coşkun döviz ile çalışırdık. eski döviz bürolarındandır. yüksek meblağlarda yardımcı olurlar.

sakarya caddesindeki sakarya dövize de bakabilirsiniz. güvenilir yerlerden.

Sakarya +1

ukraynada akşamüstü mutasyona uğramış yeni tip tespit edildi. uçuşlar iptal edilmesi gündemde. şu ara gelmenizi tavsiye etmem. mekanlar kapalı.
yok biz evde parti yaparız derseniz de uçuşunuzdan en fazla 48 saat yapılmış ingilizce covid 19 testi ile gelmeniz gerekiyor.

göt dondurucu bir dönemde gitmek çok akıl karı değil hele ki bu covid döneminde... bence baharı bekleyin zaten uçak fiyatları da çok uçuk şu sıralar.

Soğuk havayı dert etmeyin. Geçen yıl şubatta gitmiştim, içlik ve kalın kıyafetler ile gayet güzel geziliyor. Covid nedeniyle barlar, kafeler kapalı olabilir ama yine de gezmeye değer yerler bulursunuz. Asıl sormanız gereken şu; yeni mutasyon sebebiyle uçuşlar aniden kapatılırsa b planınız var mı? Bur durumda farklı bir ülkeden uçmanız gerekebilir maddi imkanlar ve schengen durumu önem arz ediyor.

www.youtube.com
bu arkadaş gelenler karantinaya girecek diyordu, ona bir bakın da

3d secure sadece bankayı ve satıcıyı sağlama alan bi şey. chargeback ve hırsızlık olayını önler. kullanıcıya pek bir yararı yok

kartınızı illaki fiziksel çalması gerekmez. daha önce kaydettiğiniz bir firma hacklenmiştir veya sizin bilgisayarınızdan zararlı yazılımlar aracılığıyla eline geçmiştir. türlü olasılıklar var fiziksel kart numaranıza ulaşması için.

böyle bir durumda 3dsecure işe yarayabilir bir nebze. her yerde olmasa da bir çok noktada kullanılıyor.

hayır yani adam diyor ki, bir siteden alışveriş yaparken "3d secure kullanmak istiyorum" diye seçenek var. tıklayınca kullanıyorsun. tıklamayınca da kullanmadan işlem yapıyorsun.

hangi mal hırsız çaldığı kartı (veya kart bilgisini) kullanırken bunu tikler ki? niye tiklesin? madem tiklemeden yapılabiliyor, o halde ben kendi kartımı kullanırken tiklememin bana ne faydası var?

daha bugün alışveriş yaptım, o tick’i işaretlerken aynı soruyu sordum kendime. takipçisiyim konunun.

geçenlerde aynı şeyi düşündüm.
9500 tl lik alışveriş yaparken 3d secure seçmeden ödeye tıkladım. tak diye çekti. ben de anlamadım. ek olarak yabancı ülkeden tr firmasından alışveriş yaptım. bilen birileri aydınlatsın.

valla sanal kart + 3d secure yapınca nedensiz bir şekilde kendimi dünyanın en güvenli işini yapmışım gibi hissediyorum.

o his yeter.

Haklısınız, ben de sorguluyorum bu durumu.

Bana kalırsa 3d olayının her alışverişte zorunlu olması lazım.

Sanal pos developer geldi açılın, issuer card a böyle bi zorunluluk getirebilirsiniz. Ziraat red eder mesela 3d desteklemeyen mağazayı. 3d 2.0 ile bunlar da kalkacak machine learning geliyor, direk lokasyonundan vs yola çıkıp red verecek banka.

eskiden bazı firmalar, 3d siz yapılan alışverişleri daha uzun süre provizyonda tutup inceliyordu. 3d li olanlar ise hemen onaylanıyordu.

3D'siz yapılan işlemler incelemeye takılabilir, elle kontrol edilir, mesela vatanda ilk alışverişinizi 3dsiz öderseniz yok ekstre yok belge derken siparişinizi geciktirmiş olursunuz, hele 3dsiz sipariş veren farklı kişiyse iptal edilme ihtimali yüksek olur.

Mesele satıcı ve bankayı korumanın yanında iki adımlı doğrulama ile iş yükünü azaltmaktır, dolandırıcı evet ürün alabilir ama sonucunda siz paranızı alabilirsiniz.

3d ile ödemeyince çekti mi çekmedi mi, sayfada sorun oldu mu vs bazen problem olabiliyor. Kendime güvenlik niyetine kullanıyorum.
Mesela ilk kez bilmediğim bir firmadan alış veriş yapmak zorunda kaldığımda hiç belli olmadan üç sefer çekmiş parayı, en son bakiye yetersiz deyince uyandım duruma. Yoksa haberim bile olmayacaktı sonradan da uğraş dur geri almak için filan. Yetersiz bakiye sayesinde öğrenince hemen müdahale edebildim. İşte bu gibi durumlarda daha güvenli alışveriş yaptığımı düşünüyorum 3d ile, belki de kendimi kandırıyorum. Bilemedim şimdi, içime bi şüphe düşmedi değil

seçeneğim varsa kullanmıyorum. zaten kart çalınacaksa chargeback prosedürü var her halükarda paranı alabiliyorsun.

Bazısı sormuyor bile, üstelik “her işlemde 3d istesin” dediğimde banka “bunu mutlak zorunlu hale getiremem” dedi bana..

Çekilen tutarı bir daha teyit etmek adına işe yarıyor. Başıma gelen bir sıkıntı; hepsiburadada alışveriş yaparken ödeme ekranında bile indirimli görünen fiyatlar karttan çekilirken indirimsiz olarak çekiliyordu.3d ile farkı yakaladım

kullanıcıyla hiçbir ilgisi yok.
3d secure'suz işlemlerde; satıcının bu işlemi o kullanıcının yaptığını kanıtlaması gerekiyor. kanıtlayamazsa, para kullanıcıya iade ediliyor.

3d secure aslında satıcıyı chargeback’ten koruyor diye biliyorum. İşlemi senin yaptığın garanti altına alındığı için gerçekten hacklendiysen geri almak zor. Yani biz alıcılar için bir faydası yok gibi şu an.(tüm siteler zorunlu 3dsecure a geçerse tamam bir güvenlik olabilir. En azından kart bilgilerlmiz çalınsa bile harcayamaz deriz)

baştan söyleyim bavula ps5 doldurup getirmeyi falan denemeyin gümrükçüler şimdiden avuçlarını ovuşturuyor ps5 leri yakalamak için. ukraynada dağıtım tarihine kadar takipteler. elektronik sigaralara bile fena takmış durumdalar.

ukrayna havalimanları da eskisi gibi rahat değil. zelensky geldiğinden beri gümrükte yeri değişmeyen memur kalmadı. kara ve deniz gümrükleri daha rahat özellikle deniz. bence burada asıl sorun ukraynadan malları çıkarmak değil türkiyeye sokmaktır.

biz yasal ihracat-ithalat yaptığımız halde gümrükler çok sıkı durumda. tavsiye etmem. edeceğiniz karın kat kat fazlasını kaybedebilirsiniz.

@ada 2 kişi gidip kişi başı bir tane ps5 getirsek nasıl bir sorun olabilir? yasak mı? sınırı nasıl öğrenebiliriz?

yapma. yaparsanda rüşvetçilerini iyi ayarla :-)

özellikle yeni havaalanında inanılmazlar. eskiden atatürk havaalanı'nda 1 kere bile çevrilmiyordum. istanbul havaalanına iki senede 7-8 kere geldim ve %95 çevirdiler. gerçekten dikkat etmek gerekiyor gelirken özellikle yeni havaalanında.

@elektr10 neye dikkat etmek gerekiyor? çevirince ne yaptılar?

büyük bavulun varsa bir kere kesin çeviriyorlar. hele el arabasıyla filansan kesin çeviriyorlar. x-ray'e koyduruyorlar bavulunu. bende birkaç şişe alkol vardı. kaç tane var diye soruyorlar genelde. 5'ten fazlaysa sıkıntı oluyor. allahtan oradaki gümrük polisleri genç ve goygoycu. ağzın laf yapıyorsa ve burnun havada değilse tamam gidebilirsin diyorlar.

ama elektronik üründe aynı kibarlığı göstermeyebilirler.

ps5 kişi başı bir tane getirebilirsiniz. sorun olmaz ama onda da kutuları ile sıfır gibi getirmemeniz. kullanılmış bir ürün gibi sokun. ayrıca kişi başı şahsi eşya hediyelik eşyalarda 430 euro sınırı var. ukraynada ps5 fiyatı bunu aşıyor.

ayri bagajlarda olur bence 20 ve 8

pegasus yer hizmetlerinde çalıştım malesef verilemiyor. 20 + 8 ayrı olmak zorunda. duruma göre 1-2 kg idare edilebilir ama 8 kg imkansız.

Tek seferde 28 kilo olmuyor da 20+8 oluyor arkadasin dedigi gibi.

Ben en son (thy idi gerci)
20+8 asagiya verdim, 4-5 kg de yanima aldim

teste gerek yok. yeni olarak covid için sağlık sigortası gerekiyor.

Hocam ben en az 5 defa bindim pandemide henüz bagajım hiç tartılmadı.

ben de bu süreçte 4 kere seyahat ettim, bagajım tartıldı ancak sırt çantam hiç tartılmadı.

pegasus yer hizmetlerinde çalıştım. thy uğraşmaz bunlarla hele de pandemi döneminde imkansız. rahat olun, biz de sadece pegasusun doğu uçuşlarında boardingde ağırlık ölçüm yapardık.

Yarından itibaren kısıtlama kalkıyor. Önceden nasılsa yeni düzende de öyle olacak.

thy ile 1 ay once tartıldı ve 100+ tl fazla verdim fazla çıktığı için.. el bagajınıda kargoya verdiler.

Kimlik sorma yetkileri var.
Ceza yazdıklarını sanmıyorum.

Önlem amaçlı geziyorlardır.

öncelikle bekçilerin idari para cezası kesme yetkileri yok. sadece polisin yetkisi var. ve 10 - 17 arası araçsız market-fırın serbest zaten. endişe etmeyin.

Polis tek başına ceza yazamaz. Ceza tutanağı tutar ve mahalli mülki amire onaylatarak ilgileye tebliğ eder. Kaymakamlık veya valilik onayı olmayan cezaları ödeme zorunluluğunuz yoktur. Buna benzer bir olay yaz aylarında yaşandı. Ceza yazdım, hadi öde diyen bir polis ile karşılaşırsanız bilgi olması açısından bunu da not etmiş olmakta fayda var.

Apple olsa ara hemen iade etsinler derdim ama Google'i bilmiyorum.

surada bazi yonergeler var ama: support.google.com

bankaya da harcama itirazinda bulunabilirsiniz. banka ismi harcama itirazi diye ararsaniz google'da bir sonuc bulacaginiza inaniyorum

@yoggi Kredi kartı bilgilerimi Google Play üzerinden değil, uygulamanın sitesinden vermiştim.
Teşekkürler.

o zaman chargeback yapacaksınız. yabancı bir bankada çalışıyorum ve her gün bir sürü insan bu gibi satın almalar için bağlanıyor. genelde iade alınıyor, uzun sürse de.

Türkiye'deki prosedür nasıldır net bir fikrim yok.

chargeback için kredi kartını kullandığınız bankadan harcama itirazı yapacaksınız. biraz sürer ama iade olur

Teşekkür ederim cevaplar için.

Bakalım nasıl sonuçlanacak. Sonucu burada paylaşırım.

Aslında her hizmet için olması gereken basitçe şu: Otomatik ödemeyi kullanıcıya opsiyonel olarak sunmak. Bitti.

Talebim banka tarafından 29.12.2020'de OLUMLU cevaplandı:

Bilgi:444327 numarali harcama itiraziniz olumlu sonuclanmistir. Ilgili tutarlarin kredi kartiniza iade edildigini ya da edilecegini bilgilerinize sunariz. B001

Kas kütlesi yapılan işin süresine göre artmaz, erkek için ortalama 5 yılda maksimum kas kütlesine ulaşılır, onda da boyunun üstüne +10 ekle %10 yağ oranıyla maksimum o kasa ulaşırsın. Yani 180 cm boy için 90 kilo, o da %10 yağ oranıyla. Naturel değilsen üstüne koymaya devam edersin tabii ama o da sınırsız değil. Serdar Aktolga'nın boyu 175, müsabaka kilosu 110, bu durumda doğal olma ihtimali zaten yok da kendisi de birçok videosunda direkt ilaç kullanıyorum demese de müsabıklık neyi gerektiriyorsa onu yapıyorum tadında şeyler söylemiştir.

Yani antrenman şiddeti bir kas grubunu haftada 1 kez çalıştırmaya yetmemeli diye düşünüyorum ben de ordan işkillendim

Doğal birisi için yetmez evet, anabolik kullanıldığında protein sentezi sürekli arttığı için tek bölge çalışma sorun olmuyor ama doğal çalışan biri için çok verimsiz bir yöntem, yani bir kas grubu için 48 saat sonra protein sentezi en düşük seviyeye iniyor, ondan sonra o kas grubunun tekrar aktif duruma geçmesi için 4-5 gün beklemek çok anlamsız olur.

hocam bunların alayı kolpacı
anlatıkları o programlar ve beslenmelerin hepsi dümen. ilacı basıp basıp millete akıl veriyorlar.

2010'dan beri her türlü salonda çalıştım bir insan evladının ya ben ilaçlıyım dediğini duymadım. sorsan kimse kullanmıyor ama ne hikmetse deli gibi ticareti yapılıyor.

salonlarla az çok gitmişliği olanlar illa ki denk gelmiştir. dev gibi kollar göğüslerle içeri girip 20 lik 30 luklarla bench de götü çıkanları..

birden fazla harita kaydedebildiginiz modeller var cok katli evler icin. ozelliklerinde gorursunuz zaten. roborock s5max, s6maxv, viomi v3 gibi modellere bakmanizi tavsiye ederim. ikinci sorunuz icin pek fikrim yok.

1. souyu bilmiyorum ama 2. soru için wifi extender, access point gibi bir şey alırsanız yanında wifi sinyalini yeteri kadar alabilir sanırım.

xiaomi roborock s5 max var bende,
ev 3 katlı ama sadece 2 katı kullanıyorum.
multiple map seçeneği var. her katı ayrı ayrı haritalıyor. sanırım 4 kata kadar kayıt edebiliyormuş.
dediğiniz gibi xiaomi nin wifi güçlendiricisi var. 90 liraydı ben aldığımda ondan takarsanız sorun yaşamazsınız. çok memnunum.

haritalama icin wifi'a ihtiyaci oldugunu sanmiyorum. sadece cekmeyen yerdeyken nerede oldugunu goremezsiniz uygulamasindan, size sikistim diye falan haber veremez, ama calisir.

Her odanin esiginde 2.5 cm mermer mi var cidden? Saka gibi. O kosullarda olmaz tabii ama ise yaramiyor diyenler neye dayanarak bunu söylüyorlar anlamak güc, en fazla kötü bi ürün tercih etmislerdir.
Her neyse bugüne dek hep cesitli model xiaomi'lere denk geldim ve insansiz bir elektrik süpürgesi bir evi ne kadar iyi temizliyorsa o kadar iyi bu aletler, benim o kadar temiz süpürecek sabrim olmuyor bazen.

xiaomi roborock s5 max

imkanı olan herkese tavsiye ederim. bence bu robotların en büyük olayı haftada 2-3 toz alıp mop attığından dolayı toz kalkmıyor yukarı. küçük dostum aramıza katıldığından beri eşyalar daha az ve geç tozlanıyor. temizlik yapmaktan ve etrafımda yapılmasından nefret eden birisi olarak sürekli çalışsın istiyorum. aynısından temizlik takıntılı halama da aldık o da çok memnun.
bende eşik olmadığı için o konuda bir yorum yapamacağım. nette 2 cm kadar zıplıyor falan dediler ama hiç denemedim.

mükemmel bir alet, bugün hatta bir arkadaşımla konuştuk, onda da var, o övdü ben övdüm.

ama size gitmez, her odada 2.5 cm eşik varsa bir işe yaramaz açıkcası. sürekli oradan al buraya koy yapılacak iş değil.

tavsiye olarak çağırırım bir fayansçı yada parkeci, o eşikleri kaldırtırım, mutlaka da akıllı robot alırım.

dediğiniz modeli kullanıyorum. proyu. çok memnunum. sözlüğe de yazmıştım. ama olumsuz ne var dİye düşününce aklıma gelenleri söyleyeyim;
koltukların üstünü falan almıyor tabi. elektrik süpürgesinden farkı olarak söylüyorum.

halı üstüne rahat inip çıkıyor. bende eşikler yüksek değil, sadece balkona çıkamıyor, orada basamak kadar yüksek zaten eşik, e gitmesin diyorum. birkaç defa üşendim silmeye, kucağımda götürdüm yine de, süpürüp sildirdim. bir arkadaşımın eşiği yüksekti, eşik önüne tahta koydu. nasıl anlatsam bilemiyorum, eğimli bir tahta. eğimli tahtayı eşeğin iki tarafına da koydu, inip çıkıyor robot. "iyi bulmuşsunuz bunları, mutfak da eksik kalsın dememişsiniz" dedim. "bu kolaylığa alışınca her yer temiz olsun istedim" dedi.

filtresini altı ayda, olması senede bir yenilemelisin. çakmaları var, bir sorun yaratmıyor dediler. orijinalleri pahalı ama yan sanayide gerçekten iyiyiz, ben de çakma almayı düşünüyorum bundan sonra. çok pahalı değil onlar.

başka kötü yan bulamadım.
ben inanılmaz memnunum, bir sene olacak neredeyse. sadece yerde aksesuar bulundurmuyorum pek. saatim vardı yerde, düşürdü onu. normal mobilyalara falan çarpmıyor, ama yumuşak ya da iktirilebilecek bir engel olduğunu düşünürse dokunuyor ufak ufak.
elektrik süpürgesi ile geçmeden önce etrafı bi toplarsın ya, yerde kıyafet falan varsa süpürgenin borusuna tıkanır, burda da robotun süpürgesine takılıyor. geçen balon varmış yerde. ama şişmemiş balon. takılmış ona. bu durumlarda sana mesaj atıyor sorun var, bi gel diye. olduğu yerde duruyor. dibine kadar zorlamıyor yani.

toz-saç falan topluyor. eğer istersen "iki kere geç üstünden" diye ayarlıyorsun, bir kere daha geçiyor her yerden. ha, eksik olan yer var mı? duvarın tam dipleri ve köşeler belki 2-3 santim kadar çok gıcır olmuyor. çünkü malum robot yuvarlak, köşelerde altındaki güçlü süpürgesi ile değil, kenardaki minik fırça ile alıyor ve çok iyi olmuyor.

ben memnun muyum? evet. anneme aldım, akrabalarıma aldım-aldırdım. müthiş bir rahatlık. eğer "ay ben aşırı titizim, başkasının süpürmesine bile güvenemem" diyorsan uygun değil. ama "normal süpürüyorum işte" diyen biriysen yetiyor.

silme özelliğini özellikle yazın kullandım. halıları kilimleri kenara atıp, suyunu doldurup saldım eve. sildi. silme kalitesi süpürme kadar değil. paspaslıyor işte.

hasılı, beğenemeyenler biraz Masumlar Apartmanı Safiye tiplemeler olabilir. Ya da robot halıyı silkelesin, şöyle bir tozunu da alsın istemişlerdir. uzun yazdım ama, bu harikulade şirin şeyi herkes bilsin istiyorum. bi de, başka markaları incelemiştim, onların sensörleri iyi değil, o yüzden Xiaomi tercih ettim.

Bizde de roborock s5 max var.

Valla bizce gayet işe yarıyor. Hatta haftada 1 -2 kere filtresini toz tankını falan değiştirirken hayret ediyoruz ne kadar toz topladığına.

Bu arada bizim de banyo tuvaletin girişinde var eşik 2 santim falan. Tuvaletinkinden kendi atliyordu, banyodaki den atlayamiyordu ben her ihtimale karşın ufak bir rampa yaptım geçici çözüm olarak kirada oturduğumuz için. Şimdi kendi kendine takılıyor. Biz suyunu doldurup makineyi temizliyoruz sadece.

robot supurge'yi alip da ovmeyen insan gormedim.

O modeli kullanıyorum. Günde bir saatimı supurgeye harcamadigim için gayet güzel

Roborock S5 kullanıyorum ben de. Ben "ödediğime en çok değer ürün budur hayatımda" diyen tayfadayım. Yaklaşık 1 yıldır kullanıyorum ben de. Evde 2 kedim var. Robot yokken (tek kedim vardı o zaman) Yerde mutlaka kedi tüyü olurdu özellikle yaz dönemi. Çalıştığım için her gün süpürmem imkansız. Hafta sonuna kadar da mutlaka yerlerde, duvar diplerinde kedi tüyü olurdu çok fazla. Şu an hiç yok.

Süpürgeyi tek sefer çalıştırdığında çıkan kire toza inanamazsın zaten. Çok iyi temizliyor. En sevdiğim yanı ise yatağın ve salondaki kanepenin altını temizleyebilmesi. Normal süpürge ile oralar çok zor oluyor. Kediler de altlara girmeyi çok sevdiği için toz nedeniyle kirlenirdi. Şimdi öyle bir dert de yok. Pırıl pırıl oluyor.

Bende çok fazla halı olduğu için mop özelliğini nadiren kullanıyorum ama ona rağmen gayet temiz ev. Evli çift arkadaşım bana geldiğinde kadın olan "senin evin ne kadar temiz böyle" demişti :)

Aynı model bende de mevcut.
* Süpürgesi fena değil ama bazı ince şeyleri bazen bıraktığı oluyor (susam gibi).
* Sürekli şarjda kalması gerekiyor, eğer şarjda durmazsa bataryası bir çabucak boşalıyor, temizlik gerektiğinde öyle kalıyorsunuz.
* Süpürmesi tabii ki bizim süpürmemize nazaran daha uzun sürüyor. Arkada çalışsın kendi kendine derseniz tamam. Biz bazen pratik ve hızlı olmak adına kendimiz süpürüyoruz.
* Alan sınırlandırmaları getirerek belirli yerleri süpürtmesini sağlayabiliyorsunuz.
* Mop özelliğini hiç kullanmadım, kronik su kaçırma problemi var diyorlar. Bilemedim.
* 1-1,5 cm lik halılara çıkabiliyor. banyo eşiğimiz de salondan 1,5cm kadar yüksek. Sorunsuz çıkıyor.

Yani bir (bkz: irona) değil ama idare eder bir ürün.

xiaomi'nin en basit ve ucuz süpürüp silen modeline sahibiz. (düşük modeller en farklı özelliği batarya ve toz haznesi kapasitesi. ev küçükse tek şarjda sorun olmuyor.) bence tek eksiği kendi toz haznesini boşaltıp temizlememesi:) (evet duvar dipleri ve şarj istasyonuna çok yakın kısımlarını çok iyi temizleyemiyor)

m-pt.gearbest.com şurada çart halinde modellere göre engellerin bir karşılaştırması var. genelde almak istediğin modelin özelliklerinde bu bilgiler olur.

Akıllı telefonun ev hali, olmazsa olmaz

sanırım bulaşık makinesinin 25-30 yıl önceki durumu gibi. o zaman da "iki kişinin bulaşığından ne olacak, iki tabak iki çatal elde yıkayıveririz, bunun için makine mi alınır" diyen herkesin evinde, tek kişi bile olsa bulaşık makinesi var.

bizde henüz yok mesela. hala "sadece süpürge tutmak için ne gerek var, 15 dakikada süpürgeyi çıkarıp süpürüyoruz" diyorum. hala da gereksiz görüyorum ama alıp koysam büyük ihtimalle "ulan ne büyük rahatlıkmış" diyeceğim.

doroga v rossiyu, cd'si de vardı içinde

-russian step by step (türkçesi var mı bilemiyorum)
-The Way to Russia - Doroga v Rossiyu
-payehali
serileri rusya ve ukrayna'da da dil eğitiminde kullanılıyor. en yaygın rusçalar bunlar.

alternatif yollarla alınmış bir xiaomi mi note 10 pro 8/256 alabilirsiniz. kamerası bir çok modda tatmin edici sonuçlar veriyor.

Xiaomi bir çok profesyonel makinadan iyi çekiyor. Ömrü de çok uzun.

Model öneremiyorum fakat telefonda makro önemliyse makro kamerası fixed focus değil auto focus özelliğine sahip olmalı, 4000 civarına da böyle bir telefon var mı araştırmak gerek

xiaomi note 9 pro macro lens moduyla çok iyi fotoğraflar çektik. tavsiye ederim. fiyatı da 3000 civarında.

mesleğim o değil de. tahmin olarak şunu söyleyebilirim.

cezaevinde hizmetli kadrosunda olabilir ama orada çalışan memurlar infaz koruma memuru olduğundan kendini öyle tanıtıyordur.

bazı banka güvenliklerinin bankacıyım demesi gibi.

çünkü saydığınız görevler hizmetli kadrosu görevleri.

tespitiniz doğru, infaz koruma değil. hizmetlidir cezaevinde.

biz de geçenlerde birisiyle aynı ortama girdik. huzurevinde hemşire olduğunu söyledi. corona, aşı falan konular döndü haliyle. biz bunun yalan söylediği anladık. sonradan öğrendik ki huzurevinde hizmetliymiş, yaşlılara yardım ediyormuş. @alsterın da dediği gibi güvenliklerde çok sıkıyor bankacıyım diye.

Hizmetli işleri bu saydıkları.
Kurum kimlik kartını göstermesini isteyin.

Cezaevleri bambaşka bir dünyadır. İnfaz koruma memurunun da görev tanımı olsa da her türlü görev verilir genelde. Şu an covid nedeniyle açık cezaevi hükümlüleri izinli. Hükümlü olmadığı için açık cezaevindeki hayvanları otlatan, sağan, doğurtan infaz koruma memurları.
Not:Cte calisaniyim.

(git: au.finance.yahoo.com)

haberlerde gördüm bende. geleneklerde askerlerin first lady lere refakat etmesi var ama bu gibi durumlar da değil. kadın yıllardır modern külkedisi gibi. sırf başkanlık prestiji düşmesin diye zorla evli tutuyorlar kadını. beyaz sarayda köle gibi. habere göre trump ile arasına sosyal mesafe koyduğu söyleniyor.

başkanlık olayı bitince direk boşar zaten.

yağmurda şemsiye tutarken askerlerin, ladylerin yürüyüş şekli odur belki.

Veterans Day idi amerikada. Anma toreni oldugu icin belki protokol icabidir.

Özel anlamı olan bir şey değil yav. Davetlerde, balolarda, törenlerde hanımefendilere eşlik edilir. İlla eşi olmak zorunda değil. Mesela bu törende kocasının koluna girmesi abes kaçardı.

aynı videoda hemen arkalarında trump'ın yardımcısının eşi de başka bir askerin koluna girmiş görünüyor. muhtemelen protokol böyle.

çünkü yağmurda şemsiye tutan bir asker eşlik etmek zorunda ve o zaman da koluna giriyorlar. michelle de öyle yapıyordu. koluna girmeyip askerle dip dibe dursalar komik durur.
www.defense.gov

almanyada türkleri dışlayanlara küfrediyor işte, hem bu hem de rap müzik yaptıkları ve o zamanlar anlaşılmadıkları için. hala 60'lar ve 70'lerdeki gibi ayrımcılık yapılıyormuş gibi konuşuyor orası problemli. ama bir killa böyle, mesela fuat da alamancı ama bu kadar dem vurmuyor.

türkleri dışlayanlara küfür ediyor ama kendisi gibi gelen suriyeli, afgan ve arap göçmenlere it kopuk serseri diyor. kısada ne dediğini bilmeyen meczup un teki bu herif.

mültecilere sallayan adam silahlı soygundan ceza yatmış birisi. bunu da türkleri savunmak için yaptığını falan iddia ediyor.

bir yerde yabancı olmak çok zordur. ne kadar entegrasyona yatkın olsanız, hatta asimile olsanız, siz yabancısınız.
çok yakın zamanda Türkiye'de Suriyeliler bu tarzda bir yaşamı benimseyecekler. Adli olaylar olmamasını umuyorum ama polyanna değilim.

ilk dönemlerinde sosyal çevre ve ilk kuşak göçmen işçilerin yaşadığı zorluk nedeniyle kendince bir hayatta kalma mücadelesi var. bunun için hızlı para derdinde herkes illegal peşinde. ki söylediği gibi kurşun atmışlığı, soygun gibi pis işlere bulaşmışlığı da var. "dazlak" mücadelesi ile de saflarını güçlendiriyor hem para hem güç kazanıyor. uzun süre hapislerde falan da kalıyor bu dönemde.

sonrasında asıl mücadele başlıyor. bu işlerden elini kolunu çekip temiz iş yapma derdi. illegalin içindeki bir insan için bu süreç çok sıkıntılı. kolay parayı itmek, arada kalmışlık, temiz çevre kurabilmek vs çok çok daha zor. ki boe b'den sonra buna niyetlense de uzun süre yine başı dertten kurtulmuyor.
üstü kapalı bahsedilen diğer birçok yabancı ve türk çete de hala bu tayfaya bilenmiş durumda. 36 boys'un ağır abilerinin çoğu hala temiz değil. diğer çeteler de bu ağır abilere ve tabii ki killa'ya karşı hala.

ki berlin'in yeraltı dünyası öyle berbat ki Türkiye'den ya da dünyadan başka bir örnek veremedim şu an. adana hürriyet mahallesinin en az 100 kat belalı çevreleri içinde "temiz iş" yapabilmeyi hayal edebilirsiniz. bugün bile Hürriyet'te efendi takılıp helal para kazamaya çalışsanız ilk ara sokakta ezerler sizi.


ek: @ada meltemi'ne cevap olarak, bu adamın siyaseti tipik alamancı siyaseti. bugün sorsak türkler iyi de bu afganlar bulgarlar her yeri kirletiyor diye ağlar.
ek olarak bunlara öfkeli olmasının diğer sebebi de şu. türkler çeteleşmeyi bırakmış topluma artık adapte olacakken berlin deli gibi yeni dalga göçmen nüfus kazandı. gerçekten de şu an Berlin'de içtiğiniz ottan park yerine ödediğiniz paraya kadar her şey afgan, rus, bulgar, suriyeli mafyalara gidiyor. bu da massaka gibi yurdum alamancı tiplerini tekrar illegale itmeye başladı. onlar yapıyorsa biz de yaparız gibisinden.

tabi şu an suçlu aramıyoruz ama bu olaylarda asıl suçlu evi alman marka tanklarla yıkılan suriyeliler, natonun elinde büyüyen taliban yüzünden kaçan afganlar, Merkel'in almanya refahı için aç bıraktığı yunanlar ve bulgar değil.
deli gibi büyük coğrafyada topraksız bırakılıp 60'lardan sonra Almanya'ya satılmış türk köylüler de değil.

Duvar yıkıldıktan sonra diğer taraftan bu tarafa geçen almanlar "buraların ekmeğini bu göçmenler yiyor, bunalrı kovmamız lazım" mantığında hareket ediyor. Bir paylaşım savaşı başlıyor böylece, duvar yıkılana kadar dazlak problemi yok bildiğim kadarıyla.

Tek tek gezip dayak yememek, şiddete maruz kalmamak için de göçmenler gruplaşıyor ve çeteleşiyor mecburen, o sırada bu 36 boys vs kuruluyor.

Özetle zamanında ciddi bir mücadele verdikleri ve "harbi ghetto" oldukları doğru, ama şu an hala o zamanları anlatıp ekmeğine bakıyor adamlar. Nihayetinde "gangsta rap" yapıyorlar, napsınlar bu zamanda berlinde silahlı suça mı karışsınlar müziklerini ve kültürlerini beslemek için? Mecburen geçmişi anlatıp duruyorlar.

Killa adamdır, uzun yıllardır severek dinlerim.

Bu Almancı muhabettleri , İnternetin çıkışıyla bitmeliydi.
Youtube var . Yaz Kreuzberg walk . Bak Videolara. İnanmayın bu Alamancılara.
Kreuzbergle kıyasla Kadıköy, Beşiktaş daha tehlikelidir.

Not: Yanlış anlamayın. Eskiden Kreuzberg tehlikeliymiş. Demiyorum. Kreuzberg her zaman İstanbul'un/ Ankara'nın / Diyarbakır'ın o zamanına göre güvenlidir.

evet instagram'ın dünden beri bir sıkıntısı var.
android için aynı gün 2 tane güncelleme geldi. ben de uygulamaya giremiyordum. en son silip tekrar yükledim düzeldi.
forumlarda da kimse bir şey yazmamış anlamadım ne iş.

Ben önce starbucks şekerli içecekleri (2013)
Sonra Starbucks şekersiz içecekler (2015)
Sonra Evde Filtre kahve (2018)
Şimdi de evde mokapot ile espresso durumundayım

haftada 250 gr çekirdek bitiyor, kendim çekiyorum falan.
Çişimin kahve kokması harici bir derdim yok
Uykusuzluk da yapmıyor bende

Yaklaşık iki yıldır her gün cold brew içiyorum. Haftada 300 gr kadar çekirdek gidiyor aşağı yukarı.
Bunun yanına arada sırada kullanmak için moka pot bakıyorum, amazonda ya da trendyolda falan guzel indirim olursa bialetti alıp geçeyim diyorum.

Saglik sorunu yaşamadım ama vücudumdan cikan her sıvı kahve kokuyor benim de

haftada 84 gr filtre kahve.

spora başlamadan önce haftada 3-4 kere türk kahvesi içerdim. spor yoğunlaştıktan sonra filtre kahveye geçtim. son 1 yılda 2 defa detaylı check-up dan geçtim. herhangi bir problem yaşamadım aksine daha önce kötü olan değerlerim bile çok iyi geldi.

ayda 1 kilo kahveyi moka potta yapıp içiyorum.

sağlık sorunum yok.

30 ile 45 gr arasinda degisiyor. 45 gr üstüne ciktigim nadirdir. Pour over seviyorum evde. V60, klasik Melitta ya da Kalita. French Press cok nadir. Disarida sevdigim kahvecilerden espresso bazli kahveler iciyordum, sadece take away yaptiklari icin onu da biraktim gibi.

Ayda bir kilo kahve bitiyor kesinlikle. Kahve aldigim yerde abonelik sisteminde oldugumdan bundan eminim.

Bir bes senedir tuketimim gunde en az 30 gr seklinde. Buna bagli bir saglik sorunu yasamadim.

Birim çevirme olayında hata yapmadıysam günde 40 gram filtre kahve.
(4 kez french presste ikişer kaşıktan)
Sağlık sorunum yok.

türk ceza kanunu madde 35
Fail, icra hareketlerini tamamlamasına rağmen failin iradesi dışındaki engel bir sebepten neticenin meydana gelmemesi halinde suça teşebbüs söz konusu olur.

Örneğin, silahla mağdurun vücuduna doğru hedef gözeterek 7-8 el ateş edilmesine rağmen mağdurun ölmemesi halinde suç teşebbüs aşamasında kalır ve fail kasten adam öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle cezalandırılır.

@ada meltemi failin iradesi dışında bir engel meydana gelip suç teşebbüs aşamasında kalmıyor. fail kişiyi öldürdüğünü düşünerek olay yerinden uzaklaşıyor ki öldürüyor da. fakat kişi yaşama daha sonra geri dönüyor. hukuki olarak bu tartışmalı alan ile ilgileniyorum. türk ceza kanunun ilgili çoğu maddelerini okudum. teşekkürler.

Hukukçu değilim ama kişinin ölümü kayıtlarda sabit olmadığı için öldürmeye teşebbüsten yargılanır diye düşünüyorum. Aksi durum çok saçma oluyor.

"X kişisini öldürmekten 24 yıl hapsine"
"İyi de X hala yaşıyor?"

somut olaya bakmak gerekir. net bir yorum yapmak yersiz olur.

kasten öldürmeye teşebbüsten ceza alması için ölmesi şart değil. dediğim gibi somut olay değerlendirilirse neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama olarak da değerlendirilebilir.

ancak bahsettiğin gibi yaşama sonradan geri dönmesi ölmediğini gösterir. ölmüş kabul edilip farklı bir uygulama doğurmaz

Yasama geri dönme ölmediğini gösterir o ayri konu ama her olmeme durumuna da oldurmeye tesebbus denmez olaya bakmak lazim yaralama da olabilir. Neticesi sebebiyle agirlastirilmis yaralama da olur Bir dava varsa tabii ki avukata gidilir. Emsal davadan hukukçu degilsen kendi durumuna birebir uyarlayamazsin

iki hatlı telefonlarda uygulamalar çift olarak kullanılıyor. ikinci hat için whatsapp klonlanıyor ve iki ayrı uygulama gibi kullanılabiliyor.

çift hat olarak xiaomi kullanıyorum, iki ayrı whatsapp kurulu, rehberler birleşiyor ama ikinci kurduğum whatsapp daki kişiler diğer numarayı bilmediği için sıkıntı yaşamadım.

Asıl sorun rehbere ilgili şu, şirket ve şahsi hattın Google da kayıtlı kişileri birbirine girmemeli. Benim rehberim çöplüğe döner o zaman.
Biraz araştırayım bakayım. Teşekkürler

fiyatlar böyle maalesef. eğer ucuz bir şey istiyorsanız ikinci el ya da spotçulara uğramanız gerekbilir. modalife mıydı neydi onlar ucuz oluyor sıfırda.

linktekini iki yıldır kullanıyorum, gayet iyi

o koltuk takımını ben de kullanıyorum, otururken de uzanırken de çok rahat.

alternatif olarak enza home mayfair takımını almayı düşünmüştük ama 6-8 hafta nakliye süresi verince vazgeçtik.

Söderhamn çok iyi hocam, başka bir yere bakmayın bence. Yani bin lira az verip bulursunuz belki (ki bulamama ihtimaliniz de yüksek) ama çok daha dandik bir şey alırsınız. İlla ucuzuna ihtiyacınız varsa temiz ikinci eline bakın.

5.5 yildir kullaniyoruz, rahatligi super. biraz daginik gorunuyor ama. bir de minderlerin kiliflarini tak cikar yapmaktan (yikamak icin) icindeki elyaflari tutan seyler biraz dagildi. yine olsa yine soderhamn alirim. :)

bundan iyisini bulamazsiniz. fiyatlar hep ucuk zaten. ikea en azindan guvenilir ve kaliteli.

ucuz olabilirler.

Yabancı dil, yatılık, gelen giden misafir akraba kardeş sevgili eşi vs yok.

Edit : Ucuz değillermiş.

Çok çalışkanlar, İngilizceleri iyi, diğerleri gibi işten kaçmıyorlar.

hem iyiler, hem de bu işi yapan çok fazla filipinli kadın olduğu birbirlerini işe sokuyorlar. meslekle özdeşleşme durumu da var. midyecilerin mardinli olması gibi bir şey.

@cesario nun evin erkeği ile alakalı görüşünü bizzat yaşadım.

ankarada yaşayan akrabalar çocuklarına ingilizce bilen ve öğretebilecek bir dadı arıyorlardı yaz ayları için. bende ukrayna da ingilizce öğretmenliği son sınıfta olan ve işe ihtiyacı olan kızı yönlendirdim. daha önceden referansları da olan bir kızdı. fiyatı da diğer milletlerden bakıcılara göre uygundu

neyse evin annesi ile telefonda görüştürdük beğendiler kızı her şey tamam dedik. ta ki çocukların annesinin içine kurt düşüp whatsapp dan kızın profil fotosuna bakana kadar.. ertesi gün dadı işinden vazgeçtiğini söyledi. biz tabi durumu anladık aradan biraz zaman geçince de kocasına güvenmediği için istemediğini açıkca söyledi.

iç kanama varsa verilmez dış kanamada sorun olmaz diye biliyorum. uzman değilim.

Doktor değilim sadece mantık yürütüyorum;

Zaten idrar ve ter olarak her gün su kaybettiğimiz için günde 1.5-2 litre su içmemiz gerekiyor ki yerine koyalım.

Şiddetli ishal olanların bol su içmesi istenir ki kaybedilen suyu yerine koyalım.

Birçok hastalığı tedavi etmek için bol su iç derler çünkü hem eksilen suyu tamamlamak gerekir hem de o suyla yeniden dehidrasyon yapılır ki hastalığın zehri olabildiğince atılsın da vücut temizlensin.

Yani kanaması olan hasta da su kaybetmiştir, ayrıca kanama öncesinde susuz kalıp kalmadığı da çok önemli. Ben olsam veririm.

Ek: az önceki cevabımda iç kanama aklıma gelmedi dış kanamadan bahsediyordum.

arttırmaz lakin verilmemesi gerekir. zira ameliyata girecektir ve midesinin dolu olması entübe ederken veya anesteziden uyanırken kusmasına+aspire etmesine yol açabilir.

iç kanama durumunu kesin olarak bilmiyorsan-ki o durumda birinin durumunu bilemezsin- su verilmez. benzer durumda 17 ağustos depreminde su verildiği için hayatını kaybeden birisi olmuştu. çok susadıysa dudaklarını ıslatabilirsiniz.

ilk yardımda hastaya yiyecek-içecek verilmez kesinlikle. iç-dış kanama var ya da yok farketmez.

kesinlikle su veya başka bir madde verilmez. iç kanama gibi durumlar ve özellikle böbreklerin zarar gördüğü vakalarda çok ciddi başka komplikasyonlara sebep olabilir.

göçük altinda kalmış kimseye sıvı çok kontrollu verilir. akdi durumda durmuş olan dolaşim harekete geçince ölümcül olabiliyor.

DASK yeni evlerde geçerli değil mi? Sıfır ve krediyle ev alırsan banka sana zorla yaptırıyor da onun dışında bir mecburiyet var mı bilmiyorum. Tabi, kişi kendi evi için gidip yaptırabilir ama bunu yapan da zor.

Dask yeni aboneliklerde zorunlu, onun haricinde zorunlu değil. Yıkılan evlerin eski olduğuna ve çoğunun ev sahibi olduğuna bakarak, bir çoğunda dask yoktur sanırım.

Aslında bu mantıkla DASK'lı olmayan evlere yardım yapmaması lazım. DASK yaptırmayan adam da yardım alacaksa mecburiyet harici kim neden DASK yaptırsın. Eskiden konut sigortasının içinde deprem riski zaten vardı, devlet oradan da cebi doldurmak için DASK çıkardı şimdi de bizzat kendisi sallamıyor garip.

Zorunlu deprem sigortası bilinenin aksine sadece alım satımda değil her zaman zorunludur. Ama kim denetliyor? Anca alım satımda denetlendiği için alım satım sırasında yapıyorlar
Türkiye'nin sorunu bu, her türlü kural kanun var ama hiçbiri uygulanmıyor.

dask in da ust siniri var bu arada evin tamaminin bedelini odemiyor

DASK hep zorunlu ve mesela kiraci olarak bile ev tutup faturalari uzerine almak istediginde hep DASK police fotokopisi soruyorlar, ev sahibinden alip gosteriyorsun. Yoksa ne su gaz elektrik baglatabiliyorsun, ne de kendi uzerine alabiliyorsun kiralarken.

Yıkılan binalardaki çoğu kişi eskiden beri orada ikamet eden daire sahibi, ya da eski kiracı ise daskı yapmaları için bir mecburiyet önlerine çıkmamıştır.

Kiracı değişiminde (yeni aboneliklerde) daskın olmadığı aklımıza geliyor ve yaptırıyoruz.

Bir çoğunun daskı yoktur +1, olanlar da dairelerinin yeniden yapım bedeli kadar ödemeyi dasktan alırlar.

Dasktan ödeme almak şu demek değil, senin dairen 600 bin lira edebilir satarsan, ama yeni yapsan 200 bin maliyeti var. Dask sana 200 bin maliyeti öder, şişmiş piyasa bedelini değil.

Çünkü bina yıkılınca arsa değeri kaybolmuyor, sadece bina yapım maliyeti ve moloz kaldırma maliyeti çıkıyor ortaya, arsa hala orada.

bu yıkılan evlerin hiçbirinde dask yokmuş gibi bir şeyler denilmişti habertürk yayınında. yani kimse dask dan para alamayacak.

isterse 2-3 milyonluk daire olsun dask da zaten maksimum 240 bin lira veriyor.

normal bir durum. 20 lik diş baskı yapıyor çıkmak için. 2 hafta yaşadım aynısını. geçmiş olsun.

Konsolosluk sitesine bakin, yurtdisinda baska kurumla olacagini sanmiyorum.

Noterlik kurumu her yerde yok, sadece tc büyükelçiliğine giderek halledebilir muhtemelen. Size vekalet vermek istiyorsa sizin gitmenize gerek yok, o sizin bilgilerinizi vererek vekaletname çıkarabilir.

verebilir. verdiler bana.

Verir. Kargoyla yollar ya da bir örneğini yakınınızdaki bir noterden alırsınız.

Mikroplar kırılmıştır hep mis gibi

bence bu işin şakası olmaz hemen acile gidin midenizi yıkasınlar

plastik sürahi makinede yıkanmaz. muhtemelen bir şey olmaz ama ağrılar artarsa acile gidin.

bol su iç yeter. karnın ağrıyor gibiyse psikolojiktir o bir şey olmaz endişelenme.

acile git hemen

Parmağını boğazına sokup kendini kustur

Eğer hastaneye gitmiyorsan bol bol su iç hemen.

amac zaten orijinalini korumak en iyi hali ilk hali.

platin tedavisi sonrası kemik daha sağlam olmuyor, yukarda da dendiği gibi orjinaline bir tık daha yakın oluyor. zaten tedavi gören kemiklerde genelde kireçlenme riski oluyor.

Tıp bilimi bana sorarsanız etik sebebi ile şimdiye kadar tedavi alanına yönelmiş. Birincisi tüm tedaviler bulunmuş değil, ikincisi tüm hastalıklar bitmiş değil. Yine de sadece bununla sınırlı aslında değil, estetik cerrahi de tıbbın içerisinde bir alan biliyorsunuz. Hatta genetik içerisinde yapılan yeni genom çalışmaları da tam olarak söylediğiniz bakımdan daha iyiye ait çalışmaların yapıldığı bir kulvar ancak tam olarak etik tartışmaların göbeğinde. Sadece sarı saç mavi göz olmasına gerek yok, örneğin meme kanseri olmayacak bir çocuk ortaya çıkarmak istediğinizde artık bunu yapabiliyorsunuz lakin bu hem tanrıcılık oynamakla eşit görülmekte bir kesim tarafından hem de erişebilen, erişemeyen kitleler arasındaki hali hazırda bile varolan sosyo-ekonomik farkı gelecek jenerasyonlarda misliyle büyütecek olduğundan tartışmalrı bulunmakta. Yine de bu çalışmalar artık yapılıyor çünkü çoğu ülkenin bu konuda bir yasal düzenlemesi olmadığı gibi, genom çalışmalarını teknik okarak artık evinize internetten sipariş verdiğiniz kitlerle bile yapabiliyorsunuz.

verdiğiniz örnekten yola çıkarsak; daha basit ve risksiz şekilde halledilebilir çünkü. platin takma zahmetine girmeden koruyucu giysi (kask, korumalı pantolon vb) giyebilirsiniz. tıp vücudun kendini onaramadığı yerde devreye giriyor. sağlam olanı daha sağlam yapmaya çalışmak ayrı bir konu.

bir de platin takınca daha sağlam olmuyor vücut +1

çünkü platin taktırma sürecinde sen bir risk alıyorsun.

kolun kırılmış platin takılacak durumunda sen zaten çok kötü durum ile az riskli durum kararındasın

sağlıklı kol mu riskli platinli kol mu? sorusunda platin dersen zaten sen de bir sorun var.

Sağlıklı bir insanın daha sağlıklı olmasıyla neden ilgileniyor tıp. Türkiye'de ilgilenmiyor.

hasta ol gel diyor.

koruyucu tıp var o düşünceye en yakın. onun dışında her müdahale risk taşıdığı için "zarar verme" ilkesine ters. (bkz: Primum non nocere )

o zaman tüm uzuvları kestirip protez kullanalım. çünkü artrit veya kırılma tehlikesi var. yapay kalp takalım. büyüme riski var. vs.vs.

diz ve kalça protezlerinin ömürleri bile 20-25 sene. orjinali kadar da iyi değil.

(bkz: koruyucu hekimlik)

Sanırım verdiğiniz örnek sorduğunuz soruya uygun olmamış.
Yukarılarda denildiği gibi koruyucu hekimlik gündeme yeni yeni gelmeye başlıyor. Hatta bunu bırakın çoğu hastalığı semptomatik tedavi edip gönderiyor doktorlar. Bu hastalık neden oluşmuş, bir daha oluşmaması için neler yapmak gerekir pek ilgilenmiyorlar.

Sebebi de eskiden tıp fazla gelişmemişti, meslek bu şekilde oturmuş, şimdi de isteseler bile yoğunluktan bu şekilde çalışmak zorundalar muhtemelen.

çok detaylı cevap için; soner yalçın'ın kara kutu kitabı..

kısa cevap; çünkü para koruyucu hekimlikte değil tedavi tarafında da ondan.. kimse hasta olmazsa kime sokacaklar bu milyar dolarlık ilaçları, hastaneleri, ameliyatları vs.
adamların dini imanı koruyucu tıbbı bitirmek olmuş. sen hasta ol öyle gel bana diyorlar. hee malesef tüm tıp fakülteleri bu zihniyet tarafından kuşatılmışve zaptedilmiş durumda. doktorların da işine geliyor bu durum. yoksa onlarda bol sıfırlı maaşlarını kaybedeler.

yani özetle bunlar için win win durumu var.

evet çatı faresi dışkısı. sote yerlere fare zehri koyacaksınız.

fare yapışkanı da kullanabilirsiniz.

evde 5 kedi varsa yemişlerdir o fareyi ya.

fare dışkısı. evde kedi varsa zehir vs konusunda iyice araştırma yapın lütfen. kedilere zarar verebilir.

fare de olabilir yarasa da.

kedi olan eve fare girmez yalnız. fareler tahmin edeceğinizden daha zeki hayvanlardır. özellikle kedi idrarı kokusunu alan fare hiçbir şekilde girmez o ortama.

yarasa pisliği olma ihtimalini de değerlendirin.

yarasa değildir ya yok drakula:) korkutmayın yazarı.

düşündüm de evet yarasa olabilir. ya da sevimli şirin bir sincaptır belki. yok yok fare bu ya.

Görevini yapmayan kedileri teşhir edin de eğlenelim :)
O kadar kedi varken fare zor.

bence fare degil, yarasa pisligini hic gormemistim google'dan baktim ona benziyor.
5 tane kedinin oldugu yerde farenin pek gezinecegini sanmiyorum.

fareden çok keler-kertenkele-süleymancık bokuna benziyor, ben hiç beyaz fare boku görmedim; soldaki parçadan ötürü diyorum.

uygarozesmi.blogspot.com

Ben de fare pisliğine benzetemedim. Kedilerin kokusunu aldıysa gelmez fare +1.

kedi olan eve fare girmez teorisi yanlış. bir tane parazit var ve fareleri şizoya bağlayıp kedilerle seks yaptırmak istiyor.

(git: www.livescience.com:~:text=A%20fair%20amount%20of%20research,their%20innate%20fear%20of%20cats.)

Bizim okulda çok var fare ve evet buna benziyor pisliği kedi de koyduk okula yine de gitmemişti fareler :(